18 Şubat 2009 Çarşamba
Storm
Herkes dünyaca ünlü İsviçre yapımı saatler veya İsviçreli rakipleri ile pazarda boy ölçüşebilmek için fiyatlarını yukarılara çeken Seiko veya Citizen alacak durumda değil. Halen pek çok saat düşkünü uygun fiyatlı ancak kendine özgü saatler peşinde. Bugünkü konumuz bu markalardan Storm.
Storm İngiltere menşeli bir giyim ve aksesuar markası; ancak en önemli ve geniş kolleksiyonu aksesuar ve saat üzerine yoğunlaşmış durumda. Özellikle Doğu ve Kuzey Avrupa'da oldukça popüler olan markanın saatleri bizim konumuz.
Fiyatları 70 İngiliz Sterlininden başlayan Storm saatleri, bildiğimiz klasik göstergeli saatler, kronometreli saatler ve dijital-ledli saatler olarak karşımıza çıkıyor.
Henüz Türkiye'de bir butiği bulunmayan markanın saatlerini bu adresten veya bu adresten edinmek mümkün.
16 Şubat 2009 Pazartesi
The task was heavy. The brief was crazy
Dünya üzerindeki saatlerden hiç birisi, beni bir Graham kadar heyecanlandıramaz sanıyorum. Markanın doğuş öyküsünden, gelenekselciliğinden ve saatçilikte gelişmek için her zaman yoğun bir ihtiras duymasından, sıradışı sanat makinelerine imza atmalarından ötürü benim için hep ayrı bir yeri olacaktır.
Graham'a ismini veren George Graham, aslında kronografların babası olarak bilinir. Greenwich gözlemevinde astronomlar için özel ürettiği saatten sonra kraliyet ailesi tarafından kabul görmüşlüğü bile vardır. Şimdiki Graham'ın bununla bir alakası var mı? Aslında yok. İsviçreliler tarafından sahiplenilmiş bir isim sadece Graham; ancak markanın vizyonu, George Graham'ın yeni bir şeyler üretmek ve değişik bir şeyler yaratmak için olan hırsını aynen sürdürmek.
1998 yılında Eric Loth, Pierre-André Finazzi, ve Dr. Ernst Thomke tarafından kuruluyor Graham markası ve bu güne kadar her zaman için değişik işlere imza atıyorlar. Markanın günümüze kadar ürettiği modellerden ileride bahsederiz, şimdi bu ay içinde saat piyasasına bomba gibi düşecek 133600 Dolarlık Tourbillograph hakkında konuşalım.
"2004 yılından bu güne üzerinde çalışılan Graham Tourbillon saat, markaya ismini veren George Graham'ın izinden gitmeliydi", diyor Eric Loth: "sadece bir tourbillon olmamalı, yepyeni bi tourbillon olmalı."
3 prototip mekanizmanın üzerinde yapılan 5 yıllık çalışmanın sonucunda kronograf özellikli tourbillona imza atıyorlar ve 2 adet patent alıyorlar. Tourbillonun önden görünmesi çok önemli olduğundan, kasanın çapı da 47 cm'ye çıkmış haliyle; ama saatin güzelliği buna rağmen tartışılmaz.
Saatin diğer özelliklerine gelirsek :
Kalibre; G 1780 - Kronograf özellikli Tourbillon. 12 saat ve 30 dakika olmak üzere iki ayrı göstergeli, 42 saat güç rezervli.
Tetik şeklinde standart Graham tepesi 18 ayar beyaz altından; kasa, 5N Kırmızı Altından ve 16.74 mm kalınlığında.
Safir kristal bombeli cam saatin ön yüzünü, düz ve altı vida ile sabitlenmiş safir kristal cam ise saatin arka yüzünü kapatıyor.
Akrep ve Yelkovan kırmızı altından.
50 Metreye kadar da su geçirmeme özelliği.
İşte gerçek anlamda bir bilek makinesi.
Jose Mourinho ve Adriano'nun kolları.
Dün akşam Inter - Milan maçı vardı. Benim için maça damgasını vuran iki şey vardı. Birincisi Adriano'nun kolu ile attığı gol diğeri de saha kenarında Jose Mourinho'nun maç boyunca aldığı notlar ve süre ölçümleri yapması idi.
Adriano'nun kolu ile ilgili söyleyecek pek de çok şey yok aslında. Çizgi hakemi rahatça görebilecek bir konumdaydı ancak sesini çıkarmadı. Olan oldu.
Mourinho'nun maçtan önce kendi çalıştırdığı takım Inter'den daha çok ilgilendiği bir konu vardı, Chelsea. Eski takımına bir gün geri döneceğini ve sürekli bir aksaklıklar silsilesi içinde olmasından hoşnut olmadığını belirtti Chelsea'nin. Her neyse. Konumuz Jose'nin kolu.
Bütün maç boyunca kah bir şeyler yazdı kah saatiyle oynadı Mourinho. Saat ise buradaki fotoğraftan da tanıyacağınız üzere saniyenin 1/1000 hassasiyetinde ölçüm yapan aslında Formula 1 için üretilmiş ve çok çeşitli kronometre özellikleri sunan Tag Heuer Microtimer. Saatin 2002 yılında Saatçiliğin Grand-Prix'inde (Grand Prix d'Horlogerie de Genève) ödül aldığını da unutmayalım.
Maçın sonunda da son bir kez saatine baktı Mourinho ve sahayı terketti her zamanki tepkisizliği ile. Bizdeki hocalar acaba ne kullanıyorlar?
Adriano'nun kolu ile ilgili söyleyecek pek de çok şey yok aslında. Çizgi hakemi rahatça görebilecek bir konumdaydı ancak sesini çıkarmadı. Olan oldu.
Mourinho'nun maçtan önce kendi çalıştırdığı takım Inter'den daha çok ilgilendiği bir konu vardı, Chelsea. Eski takımına bir gün geri döneceğini ve sürekli bir aksaklıklar silsilesi içinde olmasından hoşnut olmadığını belirtti Chelsea'nin. Her neyse. Konumuz Jose'nin kolu.
Bütün maç boyunca kah bir şeyler yazdı kah saatiyle oynadı Mourinho. Saat ise buradaki fotoğraftan da tanıyacağınız üzere saniyenin 1/1000 hassasiyetinde ölçüm yapan aslında Formula 1 için üretilmiş ve çok çeşitli kronometre özellikleri sunan Tag Heuer Microtimer. Saatin 2002 yılında Saatçiliğin Grand-Prix'inde (Grand Prix d'Horlogerie de Genève) ödül aldığını da unutmayalım.
Maçın sonunda da son bir kez saatine baktı Mourinho ve sahayı terketti her zamanki tepkisizliği ile. Bizdeki hocalar acaba ne kullanıyorlar?
Saatlerimizi güzelleştirelim
Siz de her gün yeni bir saat almak için yanıp tutuşuyorsanız 2009'un sonuna kadar sadece bizi değil bütün dünyayı sallayacak gibi duran ekonomik krizi düşünün derim. Yeni bir saat almaktansa, elimizdekilerde birkaç modifikasyona gitmek sanıyorum pek çoğumuz için daha hayırlı olacaktır.
Yapılabilecekler sınırlı olsa dahi vereceğim şu adrese bir göz atmanızı tavsiye ediyorum. Muhtemelen web'deki en kapsamlı saat kayışı sitelerinden birisi ve en güzel tarafı ise oldukça ucuz oluşu.
Detaylı aramaların yapılabildiği sitede deri, silikon, metal, kanvas kayış kategorilerinin yanında, saatinizin kasasına göre; eğimli, farklı genişliklere sahip, aşırı geniş veya küçük kayışlarda arama yapabilir, dikiş rengine ve tarzına göre kategorilere göz atabilirsiniz.
Kayışların fiyatları yaklaşık 10 ile 40 Eur. arasında değişiyor. Pek çok ülkeye postalama yapan sitenin Türkiyeye gönderim ücreti ise 4 Eur.
Yapılabilecekler sınırlı olsa dahi vereceğim şu adrese bir göz atmanızı tavsiye ediyorum. Muhtemelen web'deki en kapsamlı saat kayışı sitelerinden birisi ve en güzel tarafı ise oldukça ucuz oluşu.
Detaylı aramaların yapılabildiği sitede deri, silikon, metal, kanvas kayış kategorilerinin yanında, saatinizin kasasına göre; eğimli, farklı genişliklere sahip, aşırı geniş veya küçük kayışlarda arama yapabilir, dikiş rengine ve tarzına göre kategorilere göz atabilirsiniz.
Kayışların fiyatları yaklaşık 10 ile 40 Eur. arasında değişiyor. Pek çok ülkeye postalama yapan sitenin Türkiyeye gönderim ücreti ise 4 Eur.
14 Şubat 2009 Cumartesi
Tick tick ticking on heaven's door
İsviçreli otomatik saat üreticisi Oris yaşayan efsane Bob Dylan'ın onuruna tasarladığı 37.08 x 39.00 boyutlarında dörtgen kasalı saatinin tanıtımını yaptı.
Saatin ön kısmına baktığımızda kabartmalı siyah bir kadranın üzerine efsanenin imzasının işlendiğini görüyoruz. Tarih göstergeli saatin arka kısmında ise Bob Dylan'ın The Essential Bob Dylan albümünün kapağındaki resmi ile sınırlı sayıda üretilen saatin seri numarası işlenmiş. Ayrıca kendine has kırmızı rotorlu Oris mekanizmasının bir kısmını görebilmemiz için yuvarlak bir pencere de unutulmamış.
Yansıma yapmaması için kaplanmış safir kristal cam ile tamamlanan saatin 30 metreye kadar su geçirmezliği bulunuyor ve siyah deri bir kordon ile satışa sunuluyor. Tabii ki saati aldığınızda sadece bir saat almıyorsunuz. Kutu içeriğinde Bob Dylan'ın en favori enstürmanlarından birisi olan Hohner Marine Band armonikası şanslı 3000 kişiyi bekliyor.
Saatin ön kısmına baktığımızda kabartmalı siyah bir kadranın üzerine efsanenin imzasının işlendiğini görüyoruz. Tarih göstergeli saatin arka kısmında ise Bob Dylan'ın The Essential Bob Dylan albümünün kapağındaki resmi ile sınırlı sayıda üretilen saatin seri numarası işlenmiş. Ayrıca kendine has kırmızı rotorlu Oris mekanizmasının bir kısmını görebilmemiz için yuvarlak bir pencere de unutulmamış.
Yansıma yapmaması için kaplanmış safir kristal cam ile tamamlanan saatin 30 metreye kadar su geçirmezliği bulunuyor ve siyah deri bir kordon ile satışa sunuluyor. Tabii ki saati aldığınızda sadece bir saat almıyorsunuz. Kutu içeriğinde Bob Dylan'ın en favori enstürmanlarından birisi olan Hohner Marine Band armonikası şanslı 3000 kişiyi bekliyor.
12 Şubat 2009 Perşembe
Kendi Saatini Yap
Eğer siz de pek kolay kolay beğenen birisi değilseniz ve de düşük bütçe ile hoşunuza gidecek bir saat üretme peşindeyseniz size bir önerim var:
Blanchier
Şimdi bu arkadaşlar size birkaç seçenekten oluşan bir saat toplama uyguaması sunuyorlar. Kasasından, akrep ve yelkovanına; kordonundan, mekanizmasına kadar seçimlerinizi yapıyorsunuz. Bu seçimleri yaptığınız anda size hesaplayıveriyor fiyatını.
Bir göz atmak isterseniz adresi budur.
Blanchier
Şimdi bu arkadaşlar size birkaç seçenekten oluşan bir saat toplama uyguaması sunuyorlar. Kasasından, akrep ve yelkovanına; kordonundan, mekanizmasına kadar seçimlerinizi yapıyorsunuz. Bu seçimleri yaptığınız anda size hesaplayıveriyor fiyatını.
Bir göz atmak isterseniz adresi budur.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)